Pandemi süreci, özellikle evden çıkma yasaklarının olduğu dönemler herkesin yaşam tarzını, psikolojisini ve alışkanlıklarını derinden etkiledi.
Evden çıkma yasaklarıyla kent insanı, kentin sosyal alanlarında vakit geçirmek yerine kimi zaman zorunlu kimi zaman da kendi istekleriyle, kendi yaşam alanlarında geçirdi.
Müstakil konuta sahip olanlar hem açık yeşil alanlarda vakit geçirme şansı yakalarken hem de insan bedeni ve ruhunun doğal ihtiyacı olan rekreatif faaliyetlerini gerçekleştirdi. Komplike çevrelerine aile bireyleriyle sosyalleşerek kitap okudu, eğlenceli hobiler buldu, kendini dinledi.
Pandeminin getirdiği kısıtlamalar kalkmasına rağmen kentli, apartmanlardan iş yerlerine, alışveriş merkezleri, plazalar, rezidanslar, eğlence merkezleri günde yüzlerce ve hatta binlerce insanın ziyaret ettiği yerler iken pandemi insan davranışlarını değiştirerek ortak kullanım alanlarından uzaklaşmasına sebep oldu. Kent yaşamının kaçınılmazı olan kitlesel mekanlar pandemi çıkana kadar artan ivme ile talep sağlarken pandemi dönemi ile bir anda popüleritisinin düşmesine neden oldu.
- Pandemi süreci ile kapalı mekanlar yerine açık mekanlar revaçta oldu,
- Ortak kullanım alanı yerine bireysel açık yeşil alanların revaçta olmasıyla müstakil konutlara olan ilgi arttı.
- Balkon ve teraslı evlerin popülaritesi arttı.
- Müstakil konutlarda da büyük bahçeli evler özellikle profesyonel peyzaj uygulamaları olanlar ön plana çıktı.
Bireyler amatörce peyzajla ilgilenmeye başladı, karantina sürecinde bir çok kişi bahçesinde fidan dikmeyi, sebzecilik yapmayı deneyimledi.
Şuanki tabloya dönüp baktığımızda, insan doğası hızlandırılmış ve sıkıştırılmış kent yaşam anlayışı için pek uygun değildi. Her zaman belirttiğim gibi insanın açık yeşil alanlara, doğa ile vakit geçirmeye, manzara izlemeye ihtiyacı vardır. Bunların mevcut kent yaşantısında sağlamak pek mümkün olmaması çatı bahçesi, hobi bahçesi, balkonlar, teraslar gibi kente aplike edilebilen alternatif yeşil alanlar sağlarken maalesef ki rantın etkisiyle bu insani ihtiyaç çıktısı olan mekanlar kent ve mimari tasarım ölçeğinde çok kez yok sayılmıştı.
Kentlerde yeterli mahalle parkları, kent meydanları, kişisel yeşil alanlar, balkonlar, teraslar, dikey mimari yerine yatay mimari seyretseydi bugün pandemi sürecinde bu kadar kısıtlamaya da gerek kalmazdı, pandemi yayılışı bu kadar hızlı olmazdı ve karantina süreçleri bir çok insan için bu kadar sancılı geçmezdi.
Comments